Pink Floyd – The Wall albümü tanıtımı

Pink Floyd – The Wall albümü tanıtımı

Pink Floyd’un 1979 yılında çıkardığı The Wall albümü konusu ve içerdiği fikirler açısından dünyanın en büyük Rock konsept albümlerindendir. Müziğinin yanı sıra sözleriyle de çok ciddi ve anlamlı bir hikayeyi anlatır.Albümün büyük çoğunluğu bas ve solist olarak grupta yer alan Roger Waters tarafından yazılmış ve bestelenmiştir.
The Wall albümünün en genel olarak konusu bireyin yaşam koşullarının ve korkularının neticesinde kendisine, çevresine ve dünyaya yabancılaşmasını anlatır ve bunun en büyük nedenine vurgu yapar: İletişimsizlik.
Dış dünya ile iletişimsizlik, izole yaşam ve yabancılaşma bireyde dış dünyaya karşı korku duyma ve ondan korunma ihtiyacını doğurur. Karşısındaki birey veya toplumla iletişim kurmayan insan ondan korkar. Albümdeki temel öğreti budur. Tuğla metaforu yaşanan sorunların temelinde insanı çevresinden kopuşu, yalnızlığa sürüklenişi ve neticede koza benzeri bir duvar örüşü olarak tasvir edilir.
2010 yılında başlayan The Wall showlarına kişisel insan korkuları konusunu ülkeler ve devletler arası korkular ve iletişimsizlikler konusuna dönüştürmüş, savaş karşıtı bir söylem haline getirmiştir.
İlk olarak Pink Floyd tarafından bütünüyle 1980-81 yılları arasında 17 defa sahnelendi. Daha sonra 21 Temmuz 1990 tarihinde Berlin Duvarı’nın yıkılışı sebebiyle bir kez daha ve çok daha büyük ölçülerde Berlin’de Roger Waters ve pek çok sanatçının katılımıyla yeniden sergilenmiştir.
2010 yılında Waters tarafından yeniden sahnelenmesi 60 milyon dolar’a mal olmuştur.
Konserlerden yapılan çekimler 2014 yılında DVD/BluRay formatında da yayınlanmıştır.


Albümün simgelerinden biri olan Beyaz/Kırmızı Çekiç Arması beyaz masumiyet simgesiyle kırmızı kan karışımından oluşan pembe (Pink) rengi özelinde diktatoryal eğilimleri simgeler.


Albümdeki diğer simge öğretmen’de ise kalıplaşmış tek tip insan yaratmayı hedefleyen öğretmen yapısına eleştiri olarak simgelenen büyük balon kuklayı Another Brick In The Wall’da izleriz. Sınıfta öğrencileri küçük düşüren, onlara kendi yeteneklerini geliştirme fırsatı vermeyip tek bir tornadan çıkmış görüntüsü kazandırmaya çalışan öğretmenler kastedilir.
Ekipte yer alan gitarist Snowy White, 1970li yıllar boyunca Pink Floyd ile birlikte turnelerde yer alan eski bir gitarist. 1980-81’deki orjinal konserlerde de sahnedeydi. Diğer gitarist Dave Kilminster ise Pink Floyd’un efsane gitarist’i David Gilmour’a çalış tekniği olarak en yakın gitarist sayılabilir. 2000li yılların ortasından itibaren Roger Waters ekibinde yer almış 2006’daki konserde Türkiye’ye de gelmiştir.

Facebook Grubumuza üye olmak için link : https://www.facebook.com/groups/berkplak

İnstagram : https://www.instagram.com/berk.plak/?hl=tr

Share post: