Evde konser salonunun akustiğini yaratmak için neler yapılabilir ?

Evde konser salonunun akustiğini yaratmak için neler yapılabilir ?

1. Asimetriden kaçının:

Müzik dinleme odası olarak seçeceğiniz mekanın gerek duvarlar gerekse mobilya bakımından mümkün olduğunca simetrik olmasını sağlayın. Ayrıca hoparlörleriniz ve oturma pozisyonunuzun da simetrik bir üçgen oluşturmasına özen göstermelisiniz. Bu şekilde ses daha homojen ve doğal olurken, sanal sahne daha başarıyla canlanacaktır.

2. Çok büyük veya çok küçük odalardan kaçının:

Çok küçük odalarda hoparlörlerinizin itebilmesi için yeterli hava bulunmaz. Bu nedenle özellikle yüksek volümlü pasajlarda seste bir sıkışma ve dinamiklerde bir basılma ortaya çıkar. Ayrıca küçük odalarda dinleme mesafeleri de kısa olduğundan alt bas frekansları tam olarak duymak da mümkün olmaz. Çünkü özellikle alt bas frekansları duyabilmek için gereken hoparlör-dinleyici mesafesi 17 metreye kadar çıkabilir. Örneğin, yaklaşık 60Hz frekansındaki bir bas gitar notasını tam duyabilmek için hoparlörlerden en az 5,7 metre uzaklıkta olmanız gerekir.
Çok büyük odalarda ise, yüksek frekanslar ile bas frekanslar birbirinden kopuk ve dağınık olarak yayılma eğilimi gösterirler. Öte yandan, büyük mekanlar doğru şekilde koşullandırılmaz ise seste aşırı yankılanma ve uğultu meydana gelir.

3. Hoparlör ve amplifikatörlerinizin genelde dinlediğiniz müzik türünün gerektirdiği dinamizmi sağlayacak yeterlilikte olduğundan emin olun:

Özellikle büyük orkestra, opera veya elektronik müzik gibi türler zaman zaman anlık olarak çok yüksek elektriksel ve akustik çıkış gücü gerektirirler. Örneğin, bir senfonik eserin genel seyri sırasında ortalama 1-2 watt güç kullanılıyorken, aniden patlayıveren tek bir nota için anlık olarak 500 watt güç gerekebilir. Eğer amplifikatör ve hoparlör ikiliniz bu tür dinamik patlamaları başarıyla yönetemiyorsa özellikle zor pasajlarda sesteki gerçeklik duygusu kaybolur.

4. Mümkün olan en yüksek akustik performans için müzik odası olarak genişlik, yükseklik ve derinlik ölçüleri ideal orantıda bir odayı kullanmanız önerilir.

Çok dar ve uzun odalarda sisteminizi enine kurmaktan kaçının. Örneğin, 3 metreye 7 metre bir odada asla kısa kenar ekseninde yerleşmeyin.

5. Odanıza bol çiçek koyabilirsiniz.

Eğer yankılanmanın çok olduğu bir odada müzik dinliyorsanız odanın boş noktalarına bol yapraklı salon bitkileri yerleştirmek yankı sorununu ve aşırı fazla tizleri bir ölçüde giderebilir.

6. Hoparlörlerinizi arka ve yan duvarlara fazlaca yakın koymaktan kaçınmak gerekir.

Bu durum sanal sahnenin bozulmasına ve bas seslerde gereksiz bir abartıya neden olur. İdeal mesafe her hoparlör ve oda için farklı olmakla beraber, yan duvarlardan en az 40-50cm, arka duvarlardan da 60-70cm uzaklık bırakmak gerekir. İdeal uzaklığı sabırla denemeler yaparak ve sonuçları dinleyerek bulabilirsiniz.

7.Ayak+Hoparlör yüksekliği

Eğer raf tipi hoparlörleri ayaklar üzerinde kullanacaksanız, ayak+hoparlör yüksekliği son derece önemlidir. Hedef, tiz sürücülerinin oturma pozisyonunuzda ortalama olarak kulak yüksekliğinizde olmasıdır. Uygun olmayan ayaklar ile çok yüksek veya alçak yerleştirilen hoparlörlerin frekans dengesi tizlerin aleyhine kolayca bozulabilir.

8. İster kule ister raf tipi olsun hoparlörlerinizin oda zemini ile doğrudan temas halinde olduğundan emin olun.

Yumuşak ve uzun tüylü halı üzerine iğne ayakları olmaksızın yerleştirilen bir hoparlörde bas frekanslarda hem enerji hem de netlik kaybı kaçınılmazdır. Zira, hoparlör pistonlarının havayı itmesi sırasında oluşan tepki bu şekilde mekanik olarak halı tarafından emilecek ve bu da bas frekanslarda ciddi düşmeye neden olacaktır. İdeal çözüm, eğer zemininiz de uygunsa iğneli hoparlör vidalarını kullanarak zeminle temas yüzeyini en aza indirmektir.

Facebook Grubumuza üye olmak için link : https://www.facebook.com/groups/berkplak

İnstagram : https://www.instagram.com/berk.plak/?hl=tr

Share post: